Dünya > İkinci beyninizin yerini biliyor musunuz?
19.02.2014
Beynimiz ezelden beridir oturduğu “kral koltuğunu” artık bağırsaklarımızla da paylaşıyor.
Gün geçmiyor ki, bildiğimiz her şeyi yerle bir eden yeni bir bilimsel buluş karşımıza çıkmasın!
Bağırsakların yalnızca “sindirme” işlevi değil, aynı zamanda “düşünme ve karar verme” işlevini de yerine getirdiğini gösteren bilimsel araştırmalar da bunlardan biri!
Bağırsak bakterilerinin zihinlerimizi etki altına alabileceğini kanıtlayan o kadar çok araştırma yayınlandı ki, artık bağırsak sistemimizden “ikinci beyin” olarak söz ediliyor!
Üstelik bu faaliyeti yerine getirilmesini sağlayanlar, bağırsaklarımızda yaşayan bakteriler!
Okyanusum.com sitesinde yayınlanan habere göre, Los Angeles,Kaliforniya Üniversitesi Tıp ve Psikiyatri Profesörü Dr. Emeran Mayer,”Meslek olarak her zaman şüpheciyim” diyor ve ekliyor: “Ama bağırsak bakterilerinin beynimizde ne olup bittiğini etkilediğine inanıyorum.”
Profesör Mayer sindirim sistemimizdeki bakterilerin bizler büyürken beyin yapısının şekillenmesine yardım edebileceğini ve muhtemelen ruh halimizi, davranışlarımızı ve ergenlik döneminde duygularımızı etkileyebileceğini düşünüyor. “Bu beynin işleyişine, sağlığına ve hastalığına bakışımızla ilgili tamamen yeni bir kapı açıyor” diyor.
Mayer akademik hayatının önemli bir kısmını, binlerce gönüllünün beyinlerini MRI taramaları ile incelemek ve bağırsaklarındaki bakteri tipine göre beyin yapılarını karşılaştırarak geçiriyor.
Deneklerde beyin ve bağırsak arasındaki ilişkileri gözden geçiren Mayer, beyin bölgelerindeki bağlantıların kişinin bağırsağında baskın olan bakteri türüne göre değiştiğini bulguladı. Dolayısıyla bağırsaklarımızdaki belirli tür mikropların ne tür bir beyne sahip olabileceğimizi belirleyebileceğini öne sürmüş oldu.
Diğer bazı araştırmacılar da, bir süredir farelerdeki bağırsak mikroplarına bakarak olası bağlantıları anlamaya çalışıyorlar. Yapılan çok ilginç deneylerden biri, korkak farelerin bağırsağındaki bakterileri, korkusuz olanlarınki ile değiştirmeyi içeriyor.
Araştırmayı yürüten takım lideri Stephen Collins “Fareler daha az korkak, daha fazla sokulgan oldular!” diyor.
Cesur farelerin korkak farelerin bakterilerini aldığında ürkekleşmesiyle, deney aksi yönde de başarılı oldu. Ve saldırgan fareler, bilim adamlarının probiyotikle besleme ya da antibiyotik yoluyla diyetlerini değiştirmesiyle, tamamen karakter değişimine uğrayıp sakinleştiler.
Değişikliklere neyin sebep olduğunu bulmak isteyen Collins ve arkadaşları , farelerdeki beyin kimyasını ölçtüler. Beynin duygu ve ruh hali ile ilgili kısımlarını da içeren bir bölümünde, beyin kaynaklı nörotrofik faktör adlı öğrenme ve hafızada rol oynayan kimyasalda artış olacak şekilde, değişiklik olduğunu buldular.
Bilim adamlarının önünde duran ve cevaplanması gereken bir diğer soru da şu: Bağırsak mikropları beyinle nasıl konuşabilirler?
Vagus siniri olarak da bilenen, beyinden karına kadar uzanan büyük sinir bu konuda en önemli odak noktası oldu. İrlanda’daki araştırmacılar vagus sinirinin kesilmesi durumunda, bağırsaklardaki değişikliklere beynin tepki vermediğini gözlemlediler.
“Beyinde ve bağırsaklarda olup bitenler hakkındaki ana bağlantı yolu vagus siniridir,” diyen İrlanda Cork College Üniversitesi’nden John Cryan, bu konuda oldukça net konuşuyor.
Bu araştırmalar bilim adamlarının bir gün bağırsaktan beyne gönderilen sinyalleri taklit edebilecek ilaçları oluşturma olasılığını ya da insanlara iyi bakteri (probiyotik) vererek beyinle ilgili problemleri önlemek ya da tedavi etmek için kullanılabilme olasılığını ortaya çıkardı.
KAYNAK : gazetesiz.com