Son güncellenme :23.11.2024 01:05

Siyaset > İkizdere Vadisi’nde kar yürüyüşü!

02.03.2014

Rize’de İkizdere Vadisi’nin doğal güzelliklerine dikkat çekmek amacıyla bu yıl 3’üncüsü düzenlenen ‘Kaçkarlara Doğru’ kar yürüyüşü başladı.

Tulum eşliğinde Çağrankaya Yaylası’na doğru yola çıkan grupta yürüyemeyenler kiralanan helikopterle yaylaya taşındı.

İkizdereliler Kültür ve Dayanışma Derneği tarafından bu yıl 3’üncüsü düzenlenen ve iki gün sürecek olan ‘Kaçkarlara Doğru’ kar yürüyüşü etkinliğine Ankara ve İstanbul’ dan gelen yöre sakinleri de katıldı. İkizdere Kaymakamı Abdi Koç, Belediye Başkanı Hasan Köseoğlu ile Ekşioğlu Vakfı Başkan Vekili Kadem Ekşi’nin de aralarında bulunduğu yaklaşık 500 kişi, arazili araçlarla karla kaplı yoldan önce 2 bin metreye çıktı. Tulum eşliğinde kar üstünde horon oynayan katılımcılar, daha sonra da sırt çantaları ile Çağrankaya Yaylası’na doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüş sırasında yine tulum eşliğinde yöre türküleri söylendi. Organizasyon ekibi, yürüyemeyenleri de kiralanan helikopterle yaylaya taşıdı. 5 saat sürecek yürüyüşle yaylaya ulaşacak olan katılımcılar geceyi yayla evlerinde geçirdikten sonra yarın ilçeye dönecek.

Etkinlikle ilgili açıklamalarda bulunan Ekşioğlu Vakfı Başkan Vekili Kadem Ekşi, Kaçkarlar’ın aşk, sevda ve özgürlük olduğunu belirterek, 7 yıl önce Kış Turizm Merkezi ilan edilen Ovit Yaylası’nın planlarının bir an önce yapılarak yatırımcının önünü açılması gerektiğini kaydetti. Bölgede yaylaların hızla betonlaştığına dikkat çeken Ekşi, şunları söyledi:

“Bizim geleneksel mimarimize, dokumuza son derece uyumsuz çirkin yapılaşmalara doğru gidiliyor. Kendi ayağımıza kurşun sıkıyoruz, geleceğimizi, doğal ekosistemimizi bozuyoruz. İdarenin yaptırım gücünü ortaya koyarak, planlama süreci ile yaylaları bu betonlaşmadan hızla kurtarması lazım. Sivil toplum örgütleri olarak yerel yönetimlerin arkasındayız. Bu aymaz gidişe dur diyecek olan bir çıkışı kamu idarecilerinden istiyoruz. Yaylalar fiili işgallerden arındırılmalı, beton yapılaşmaya asla müsaade edilmemeli. Daha sonra bu merkezlere insanları taşıyamayız. Doğal yapıyı, ekosistemi, çevreyi sürdürülebilir şekilde inşa edemezsek aslında kendi geleceğimizi yok etmiş oluruz. Tüm bu duygularla Çağrankaya’da aşk ve sevgiyle yürüyoruz.”

 

KAYNAK : gazetesiz.com