Son güncellenme :25.11.2024 06:23

Güncel > Kasetlerin ortaya çıkardığı yapı

16.01.2014

Kasetlerin ortaya çıkardığı yapı

Ahmet Taşgetiren, Gülen grubunun tutarsızlıklarını ve nasıl tehlikeli boyutlara vardığını kaleme aldı.

Ahmet Taşgetiren, Star’daki bugünkü yazısında kendine has naif üslubuyla Gülen grubu üyelerine seslenerek buolaylardan camianın büyük zarar göreceğini ifade etti.

İşte Ahmet Taşgetiren’in çok konuşulacak yazısı:

Samimi bulunmuyorsunuz

Sevgili arkadaşlar,

O telefon konuşmalarının kaydedilmesinin hukuksuz olduğunu ifade ediyorsunuz. Haklısınız. Ama kabul edin ki, bu noktada geçmiş örneklerine baktığımızda sizin de elleriniz temiz değil. Geçmiş birçok davada kullanılandelillerin, dinlemelere dayandığını siz de biliyorsunuz. Onun için, hukuksuz dinleme itirazınız, sadece savunmapsikolojisi içinde değerlendiriliyor ve samimi bulunmuyor.(…)

Bu arada bu konuşmaların gerçek olduğunu kabul ediyor, içeriğine itiraz etmiyor, hatta, “Bir gönül insanının böyle meselelerle ilgilenmesi gayet normal değil mi?” söylemini geliştiriyorsunuz. (…)

İlişkiler ağını ortaya koyuyor

telefon kayıtlarına yansıyan ilişkiler bir“Ağ”ı ortaya koyuyor, farkında mısınız?

O ağ, Koç’ları, Sabancı’ları, Ciner’leri, M. Nazif Günal’ları kapsıyor. Koç’ların Türkiye içi ve dışı bir takım işlerininbitirilmesini ve bu arada sponsorluklarını kapsıyor, farkında mısınız?

Ciner’in gazetesinde (Habertürk) yazanların yazılarına önceden muttali olunduğu, Hizmet’i eleştirir gibi gözükenlerin patrona bildirildiği ve o tür yazılara müdahale edildiği bilgisini kapsıyor, farkında mısınız?

Şifreli-sırlı konuşmalar

Uganda’daki yatırımları kapsıyor, farkında mısınız?

BDDK’daki işlemlerin nasıl bir kadrolaşma ile belirlendiğini kapsıyor farkında mısınız? “Ananas” gibi şifre izlenimiveren ifadeleri kapsıyor farkında mısınız? “Büyük patron duymasın” gibi sırlı ifadeleri kapsıyor, farkında mısınız? “Başbakan”ın iç iletişimde “Boş-bakan” diye nitelenmesini kapsıyor, farkında mısınız? Ve Hocaefendi’nin bütün bu işlerle ilgilenen bir insan olduğu bilgisini kapsıyor.

Toplumun içine girin ve görün

Girin toplumun içine ve bakın, acaba, dinlemelerin hukuksuzluğu mu tedavül ediyor, yoksa ortaya çıkan “Ağ”ın hacmi mi?

Camiaya mensup insanlar savunmada mı, ithamda mı? Her gün olan bitenler, “Bunlar küresel çapta bir ağ” temasını zihinlere oturtmuyor mu?

İHH’ya operasyon Cemaat ve İsrail

İHH’ya karşı yürütülen, El Kaide ile bağlantılı izlenimi verecek en taze operasyon, varıp Emniyet’teki paralelyapının, yani Camia’nın üzerine oturmadı mı, o da varıp İsrail’in İHH ile hesaplaşması ile bütünleşmedi mi, görmüyor musunuz? O operasyona imza atan Emniyet mensupları, Camia’dan mıydı, yoksa Camia’ya komplo kuranlardan mı? Fark varsa neden vurgulamadınız farkı?

Dünya çapında zarar görecekler

Sevgili arkadaşlar, Mustafa Akyol’un Star’daki dünkü yazısını okudunuz mu? “Dostça bir eleştiri” diyordu Akyol. Yazının tümü önemli ve dostça idi, oradan sadece şu paragrafı paylaşmak isterim:

“Hizmet’in Türkiye içinde keskin bir siyasi güç olarak algılanması, dünyada da öyle algılanması ile sonuçlanır. Buradaki ‘paralel yapı’ tartışması, başka yerlerde de sorular, kuşkular ve nihayetinde sıkıntılar yaratır. Onca emek riske atılmış, onca halkla ilişkiler gayreti boşa gitmiş olur. Hizmet sadece Türkiye’de değil, dünya çapında zarar görecektir bu kavgadan.”

(…)

Yargıdaki otonom yapı

Tahmin edebiliyorum, sizi bugünlerde Mümtazer Türköne’nin yazıları kesiyordur. “Benim hayatımın en büyük şerefi, Hocaefendi’nin 25 yıldan beri beni dost olarak kabul etmesidir” diye yazan Hüseyin Gülerce bile kesmiyordur hatta. Ama Gülay Göktürk’ü de okuyun derim, biraz kulaklarımız sadece kendi söylediklerimizle dolmasın diye. Diyor ki Gülay Hanım, Bugün’deki dünkü yazısında:

“AK Parti’nin HSYK’nın yapısını değiştirmek için son derece meşru bir sebebi var. Son haftalar, varlığına çoktandır işaret edilen “yargıdaki otonom yapının” sistematik siyaset mühendisliği faaliyetlerini kamuoyunun büyük çoğunluğu açısından şüphe duyulmaz bir hale getirdi. Bu durumda hükümetin “işgal altında bir yargı” olgusunu bir an önce bertaraf etmek istemesi elbette hakkıdır.”

Cemaatin masumları zarar görüyor

Böyle bir bakış da var, kendi dünyamızın dışına çıktığımızda.

Sevgili arkadaşlar, bir dil tutturdunuz gidiyorsunuz, dilinizin yükünü Camia çekiyor. Anadolu’da, mutfak bütçesinden öğrenci bursu çıkaran kadınlar, dünyanın öbür ucuna öğretmenlik yapmaya giden gençler çekiyor. Onlara yazık olmuyor mu? Yazık olmuyor mu bir birikimin heba olmasına?

haber10

KAYNAK : habername.com