Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ”11 yıldır Türkiye’yi AB standartlarına ulaştımanın çabası içindeyiz” dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Alman Dış Politika Enstitüsünde “21. Yüzyılda Türkiye, Avrupa ve Dünya” temalı bir konuşma yaptı. Erdoğan buradaki konuşmasında, 2014 yılının AB süreci açısından tarihi bir yıl olacağını vurguladı.

Erdoğan’ın konuşmasından önemli bölümler

“Esasen, dünyamızın son yıllarda şahit olduğu önemli hadiseler, Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin önemini, Türkiye’nin AB üyesi olmasının hayatiyetini net bir şekilde ortaya koydu”

“Küresel finans krizi, Arap uyanışı, Suriye ve Mısır meseleleri başta olmak üzere çok sayıda gelişme, aslında Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne değil, Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye olan ihtiyacını hepimizin görmesini sağladı”

“17 Aralık’ta Türkiye’de, ekonomiye, siyasi istikrara, demokratik kazanımlara yönelik yeni bir örgütlü saldırı yapılmak istendi”

İstanbul merkezli operasyona ilişkin,”Kararlı ve dik duruşumuz sayesinde, özellikle de halkımızın desteğiyle, bu saldırıyı da etkisiz hale getirdik”

“İki ay sonra, 30 Mart’ta yapılacak yerel seçimler, Türkiye için tarihi nitelikte bir dönüm noktası olacak”

“20′nci yüzyılın tarihini, Osmanlı Devleti’ni, ya da Türkiye Cumhuriyeti’ni dışarda tutarak yazmak ne kadar imkansızsa 21′inci yüzyılın tarihini de Türkiye’siz şekillendirmek o kadar imkansızdır”

“Şu anda, Suriye içinde Yermuk’ta, bir şehrin topyekün cezalandırılmasını, bir şehrin bütünüyle açlık ve sefalete terkedilmiş olmasını hiç duymayabilirdik. Biz bunu yapmadık, yapamayız. Tarih, bize bunu yapma hakkı vermiyor”

“Ortadoğu’da vicdanlar yaralandıkça, vicdanlardaki adalet duygusu zedelendikçe, bunun tüm dünyaya bedeli de ağır oluyor”

ALMANYA’DA ERDOĞAN’A ZOR SORULAR

Gezi parkında polislerin davranışını nasıl buluyorsunuz?

Demokraside şüphesizki azınlıkların haklarının koruması esastır ama çoğunluğuda azınlığa ezdirmemekte haktır.

Gezi olaylarını söylüyorsunuz peki Hamburgtaki eylemleri nereye kocaksınız, Frankfurt’ta eylemler yaşandı bunları nereye koyacaksınız . Elimde görüntüler var  bizim polisimiz ile mukayese edilemeyecek düzeyde şiddet uygulandı, bunu nereye koyacaksınız?” dedi.

 İstanbul’da opera binası yoktu. Taksim’de  opera binası yapalım dedik istemediler. Müze yapalım dedik istemediler. Kominist düzenlerde nasıl  güzel ve yeni birşeyler yapmak isteyenlere hep karşı çıkarlar. Buradada öyleydi.

Azınlığın hakları bizim hükümetimiz zamanında korundu, ancak terörist isteklere müsade etmeyiz.

Bir takım yapılanmalardan bahsettiniz adını koyalım Gülen hareketinden bahsettiniz. Gülen hareketi size yardımcı oldu. Şu anda muzdarip olduğunuz Gülen hareketini siz ortaya koymuş olmadınız mı?

Bu yapılanmanın içinde her gurup var burada belli bir grup yok. Burada önemli olan şu yargı ve yürütmenin olduğu düzen bir paslaşma vardır. Bu paslaşmaya müsade edemeyiz.

Eskiden mafya vardı çete vardı biz bunları geçtik şimdi örgüt var. Yargıdaki ve güvenlik güçleri içindeki paralel yapılanma farklı düzenlemeler içine girdi,

“İşin en çirkin tarafı şudur. Şantajlarla, telefon dinlemeleriyle, özellikle ortam dinlemeleriyle, bütün bunların yanında görüntülemeyle birçok güvenlik mensubu, birçok yargı mensubu tehdit altına alınmıştır” dedi.

Bedeli ne olursa olsun bu iş çözüme kavuşturulacaktır. 30 Mart’ta bunun çözüm noktası olacaktır.

Burada serbest çalışan medya önemli değil mi? En çok Türkiye’de tutuklu gazeteci var.

Başbakanına her türlü hakareti yapabilen medya Türkiye’de var. Ençok tutuklu gazeteci Türkiye’de var dediniz ama tutuklu normal basın mensubu bir parmağın sayısını geçmez, diğerleri terör örgütüyle bağlantılılı oldukları için tutuklu olanlardır. Bunların arasında basın kartı olanların sayısını alabilirsiniz Bu bir çok Avrupa ülkesinde tutuklu olanlardan azdır.

KAYNAK : sonsayfa.com