Dünya > Suriye muhaliflerle karşı karşıya
23.01.2014
Suriye yönetimi ve muhalifler Montrö’da ilk kez masaya oturdu. Taraflar birbirini terörle suçladı. Velid Muallim özellikle Türkiye’yi hedef aldı.
Suriye’deki krize siyasi çözüm hedefiyle yürütülen uzun uğraşların sonucunda dün nihayet İsviçre’nin Montrö kentinde başlayan Cenevre-2 Konferansı’nda rejim ile muhalifler ilk kez yüzyüze gelirken 40 kadar ülkenin katıldığı uluslararası platform söz düellosuna dönüştü. Suriye yönetimini temsil eden Dışişleri Bakanı Velid Muallim, muhalifleri ‘hain’, ‘İsrail ajanı’ ve ‘dış güçlerin maşası’ olarak nitelerken Türkiye ’nin ‘terörü beslediğini’ ileri sürüp, bir süre sonra terörün destekçilerini de vuracağını savundu.
Geçiş hükümeti öngören Cenevre-1 Konferansı’ndan 18 ay sonra düzenlenen Cenevre-2 dramatik suçlamalarla başladı. BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun açılış konuşmasında barış görüşmelerin zorlu olacağı vurgusunu yaparken Rus Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov tarafların tarihi bir sorumluluk taşıdığını belirtip “Müzakereler basit olmayacak” dedi. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ise “Beşar Esad’ın geçici hükümette yer alması söz konusu olamaz. Kendi halkına karşı gaddarca karşılık veren adamın meşruiyetini yeniden elde etmesinin tahayyülü mümkün değil. Tek adam bir ulusu daha fazla rehin tutamaz” mesajı verdi. Söz sırası Muallim’e geldiğinde “Komşunuzun evi yanarken, sizin eviniz güven içinde olamaz” diyerek Türkiye’yi hedef aldı.
Türkiye’ye terör suçlaması
Muallim şu ifadeleri kullandı: “Eğer komşumuz, ihtiyacımız olduğunda yanımızda olsaydı, size anlattıklarım, Suriye’de olanlar aslında hiç yaşanmazdı. Ama Suriye’nin komşuları ya bizi sırtımızdan bıçakladı ya da zayıf ve sessiz kaldılar. Suriye’yi yok etmek için uzun yıllardır yapılan planları uygulama emri aldılar. Erdoğan hükümeti olmasa bunların hiçbiri yaşanmazdı. Bu hükümet, kendi topraklarında teröristleri barındırıyor. Onlara silah, eğitim veriyor. Ama bir gün bu olayların tersine döneceğini kavrayamadılar. Besledikleri teröristlerin artık kendilerini hedef aldıklarını görüyorlar. Terörizmin dini yok. Bunu sürdürmelerinin nedeni de bu hükümetin tarihi rüyasını gerçekleştirme arzusudur. Kendi hasta akıllarında yer alan tarihi rüyalarını gerçekleştirme arzusu, bu sadece büyük bir aptallık olarak nitelendirilebilir. Tunus’tan Libya’ya Mısır ve Suriye’ye kadar her yere fesat karıştırdılar. Ancak tarihten bir şey öğrenmeyenler kaybeder. Tarih der ki; komşunun evi yanıyorsa senin evin de güvende değildir.” Muallim, Kerry’ye de “Suriyeliler dışında kimsenin Esad’ı iktidardan almaya hakkı yok” yanıtını verdi. Ban, Muallim’in ardından ülke isimleri vererek kışkırtıcı konuşmalar yapılmaması uyarısında bulundu.
Nazi kampı benzetmesi
Muhaliflerin heyetine liderlik eden Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkanı Ahmed el Cerba ise Suriye ordusunun 10 bin çocuğu katlettiğini belirtip Esad’ın iktidarda kalamayacağını söyledi. Pazartesi yayımlanan işkence görüntülerini Nazi kamplarındaki suçlara benzeten Cerba, Kaide bağlantılı gruplara destek vermekle suçladığı rejimi acilen iktidarı geçici hükümete devretmeye çağırdı.
Davutoğlu: Teröristi biliyoruz
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ise Muallim’in suçlamalarına “Biz Suriye’de kimlerin terörist olduğunu biliyoruz. Nasıl oluyor da rejimin temsilcileri yalanlarıyla tüm uluslararası toplumu kandırabileceklerini düşünüyorlar. Kendi halkına karşı işledikleri tüm korkunç suçlara rağmen hala utanmazlık içinde olanlara bir karşılık vermek bile istemiyorum. Tarih onları acı bir şekilde yargılayacaktır” yanıtını verdi. Davutoğlu “Suriye’de suç işleyenler cezasız kalmamalı. Suriye’deki şiddet sona ermeli. Korkunç 11 bin fotoğraf gördük. Sistematik bir şiddet var. Nuremberg’den yana böyle korkunç işkence fotoğrafları görmemiştik. Bunlar insanlık suçudur ve bu suçu işleyenler cezalarını çekmeli” dedi.
‘Esad gitmeyecek’
Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius konferansın asılsız terör suçlamalarının yapıldığı bir platform değil geçiş hükümetini hedeflediğini belirtirken Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi, “Tüm tarafların çıkarına uygun bir orta yol bulunmalı” ifadesini kullandı. Suriye Enformasyon Bakanı Umran Zuabi ise Esad’ın gitmesi yönündeki çağrılara “Esad gitmeyecek. Siz Kaide’yi desteklemek istiyorsanız devam edin” diye çıkıştı. Yarın Cenevre’de devam edecek konferansa ABD, Rusya, Britanya, Fransa, Çin, Türkiye, Almanya, Katar, Suudi Arabistan, Brezilya, Kanada, Norveç, Hindistan, Japonya, Endonezya, G. Afrika, İsveç, İsviçre, Vatikan, Yunanistan, Belçika, Danimarka, İtalya, Lüksemburg, Hollanda, İspanya, Güney Kore, Avustralya, Meksika, Mısır, Cezayir, Irak, Ürdün, Kuveyt, Lübnan, Umman, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Fas katılıyor.(MÖNTRO/ DIŞ HABERLER )
Konferans sırasında Suriye televizyonu, SMDK Başkanı Ahmed Cerba’nın konuşmasını verirken ekranı ikiye bölüp muhalif liderin suç sicilinin yanı sıra silahlı grupların infaz ve işkence görüntülerini yayımladı. Devlet medyası Cerba’nın Müslüman Kardeşler’le bağlantılı olarak 2 kez tutuklandığını, Riyad tarafından uyuşturucu kaçakçılığı suçlamasıyla 2008’de Şam’a teslim edildiğini ve suçlu bulunup hapse atıldığını, genelevi işlettiği gerekçesiyle babası tarafından evlatlıktan reddedildiğini öne sürdü. Esad yanlıları da Montrö’da gösteri yaptı. { İSTANBUL /DIŞ HABERLER}
Ban ile süre kavgası
Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim konuşma süresini aşınca kendisini uyaran BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun ile ilginç diyaloglara imza attı. “Lütfen toparlayın” diyen Ban’a “12 saatlik yoldan geldim, zamana ihtiyacım var… 5-10 dakikada toparlarım” diyen Muallim, “Hayır olmaz, sana yine söz hakkı vereceğim” yanıtına rağmen devam etti. Genel Sekreter’in sonraki uyarısına “Sen 25 dakika konuştun, benim de en az 30 dakikaya ihtiyacım var” diyen Muallim, bir süre sonra konuşmasını 1-2 dakika içinde bitirmesini isteyen Ban’a “Sen New York’ta yaşıyorsun. Bense Suriye’de. Konuşmaya hakkım var. Tamam 20 dakika içinde bitiyorum” diyerek salondakileri güldürdü. 20 dakika sonra “Son cümle lütfen” diye araya giren Ban’a “Tamam” yanıtı veren Muallim, Genel Sekreter’in “Sözünüzü tutun lütfen” uyarısı üzerine “Suriye her zaman sözünü tutar” cevabını verdi. Salondakiler bu söz üzerine bir kez daha güldü. {DIŞ HABERLER}
Sırada Afrin ve Kobani var
Suriye’nin kuzeyini kontrol eden Demokratik Birlik Partisi’nin (PYD) liderliğindeki Kürtler ‘Cezire Kantonu’ adını verdikleri bölgede özerk yönetim ilan ettikten sonra diğer 2 kanton Afrin ve Kobani’de de kendi yönetimlerini kurmaya hazırlanıyor. PYD’nin Avrupa temsilcisi Zuhat Kobani, Hürriyet’ten İpek Yezdani’ye “Hazırlıklar sürüyor, bir hafta içinde Afrin ve Kobani’de de demokratik özerlik ilan edilecek” dedi. Kobani Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani’ye yakın Kürt partiler dışında kalan 10 partinin özerklik önerisini kabul ettiğini söyledi. Kobani, özerklik ilanının komşu devletleri tehdit etmeyeceğini de kaydetti. Özerk yönetim içinde Kürtlerin yanı sıra Arap, Süryani, Ermeri ve Çeçenler de yer alıyor.
Yeminde Kürdistan yok
Önceki gün Cezire Kantonu’nda seçilen meclis başkanı, 2 yardımcısı ve 22 bakan yemin ederek göreve başlamıştı. Özerklik ilanı İran’da 1946’da kurulan ve 11 ay hayatta kalan Mahabad Kürt Cumhuriyeti’nin kuruluş yıldönümüne denk geldi. DHA’nın haberine göre ‘Kürt’ ve ‘Kürdistan’ ifadelerinin yer almadığı yemin metni şöyle: “Büyük Tanrı adına yemin ediyorum ki; toplumsal sözleşmeye ve onun kanunlarına saygı duyacağım. Özgürlüğü ve halkın çıkarlarını savunacağım. Demokratik Özerk Yönetimi bölge güvenliğini, özgürlüğünü ve özsavunma hakkını savunacağım. Demokratik ulusa olan inancımla, toplumsal hukuku uygulamak için mücadele edeceğim.”
KAYNAK : sonsayfa.com