Son güncellenme :25.11.2024 01:35

Güncel > BDP o ses kasetini dinliyor

16.01.2014

Paris’te öldürülen üç PKK’lı kadının katil zanlısı Ömer Güney’e ait olduğu öne sürülen ve internete düşen ses kaydı BDP cephesinde endişe ile karşılandı.

Zamanlamaya dikkati çeken BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, “Ömer Güney’in Türkiye ile bağlantılı olduğuna inanıyoruz. MİT içerisinden bir kanat ile de bağlantılı olabilir. Destek almadan yapması imkansızdır. Ama bu mevcut müsteşarın bilgisi dahilinde yapıldı mı, bu konuda emin değiliz” dedi.

Meclis’teki makam odasında bir grup gazeteciyi kabul eden Demirtaş, HSYK, çözüm süreci ve Paris cinayetine yönelik değerlendirmeler yaptı. Demirtaş, MİT’in cinayetle suçlandığına yönelik soruları, şöyle yanıtladı:

TEYİT EDİYORLAR AMA: Paris cinayetiyle ilgili ses kaydı, kendi içinde bazı çelişkileri var. Biz de detaylı bir şekilde inceledik. Ses kaydının Ömer Güney’e ait olduğu kesin. Tanıyanlar teyit ediyorlar, ses ona ait. Ama ses kaydının öncesinde ve sırasında yapılan yazılamalarda yönlendirmeler var. Sakine Cansız hiçbir yerde geçmiyor olmasına rağmen ısrarla ‘abram’ diye geçen kişinin Sakine Cansız olarak ifade ediyor. ‘Ablam’ demiş gibi. Oysa ablam demiyor, abram diyor ki, o Halil İbrahim, bir gençlik çalışanıdır. Ömer Güney ile ilişkidedir. Orada da kendisine kısaca abram deniliyor.

NET OLARAK MİT ELEMANIDIR SONUCUNA VARAMIYORUZ: Görüşen kişilerin MİT elemanı olup olmadığı da belli değil. Yani ses kaydından yola çıkarak görüşen kişiler MİT elemanıdır sonucuna net olarak varamıyoruz. Ses kaydının başında da şöyle bir yazı var. Diyor ki, ‘zor duruma düşerse yayınlayayım diye bana verdi, ben bir akrabasıyım’. Oysa biliyoruz ki Ömer Güney şu anda zor durumda falan değil. Cezaevinde kendisine sahip çıkılıyor. Kendisi cinayeti itiraf etmemiş. Durumu gayet iyi iken bu kaseti kim yayınlar. Bu operasyonlarının gündemde olduğu MİT tartışmasının yaşandığı bir ortamda doğrudan ‘Paris cinayetini MİT yaptırdı’ dedirtmeyi hedefleyen bir görüntünün yayınlanması biz de şüphe uyandırdı. Yine de tabi sorgulanması gerekir. MİT ile ilişkisi var mı yok mu?

KULEYE ÖCALAN POSTERİNİ ASMIŞ: Ayrıca orada ‘Uzun’ diye adlandırdıkları Adem Uzun değil. Orada uzun diye biri varmış. Remzi Kartal var. Ömer Güney derneğin şoförlüğünü yapıyor. Sakine Cansız’ı da götürüp getiriyor. Derneğin eylemlerinde radikal, herkes güveniyor. O kadar ki Paris’teki Eyfel kulesine Öcalan’ın posterini asıyor. Üst düzey yöneticilerin seyahatinde şoförlüğü o yapmış.

“Müsteşarın bilgisi dahilinde yapıldı mı?”

Cinayet soruşturmanın detayına yönelik bilgi sahibi olmadıklarını da ifade eden Demirtaş, “Dosya gizli, avukatlar göremiyor. Sadece otopsi raporları görülebildi. Türkiye, Fransa’nın bilgi vermediğini söylüyor. Bir soruşturma var. Ama biz şuna inanıyoruz, Ömer Güney, Türkiye ile bağlantılıdır. Mümkündür MİT içerisinden bir kanat ile de bağlantılı olabilir. Destek almadan yapması imkansızdır. Ama bu mevcut müsteşarın bilgisi dahilinde yapıldı mı, bu konuda biz emin değiliz. Bilmiyoruz” dedi.

“Öcalan’dan dikkatli ol” çağrısı

Öcalan’ın kamuoyuna açıkladığı, ““yangına benzinle gitmeyiz” sözünün Ak Parti’ye bir destek olarak algılanamayacağını ifade eden Demirtaş, şöyle dedi:

“İmralı’da Öcalan’ın söylediği, bu süreçte PKK’yı yeniden çatışmaya çekip bu ittifaka sokmaya çalışanlara karşı bir cevaptır. ‘Bu süreç bozulur, PKK da silahları devreye sokar, dolayısıyla hükümet iyice sıkışmış olur’. ‘Bunu düşünen varsa ben böyle bir darbe girişiminde yokum’ diyen bir açıklamadır ve doğrudur. Bunu da hiç kimse haksız ve eleştirel bulamaz… Elbette kendisine destekleyen güçleri bu girişime karşı dikkatli olmaya çağırmıştır.”

“3-5 savcı için”

HSYK düzenlemesini hükümetin kendini kurtarma operasyonu olarak değerlendiren Demirtaş, “Hükümet yapacağını yapıyor zaten. Bu dosyaları savcılar hazırlamıyor ki, polisler hazırlıyor. Sahada çalışan polistir. Başbakan ona müdahale yapıyor zaten. Onun için HSYK düzenlemesine mi ihtiyaç vardı. 3-5 savcı için bütün yargı mekanizmasını bakana bağlamanın ne anlamı var. Bakana bağlı olunca yarın yargı güvencesi mi oluşmuş olacak. Sadece kendilerini kurtarmış olacaklar, geri kalan bütün yargılamalarla ilgili şaibeler devam edecek. Sayın Cumhurbaşkanı, hükümetin Meclis’e sunduğu teklifin sağlıklı bir çalışma olmadığının farkında. Bu nedenle bir anayasa değişikliği ile daha sağlıklı bir düzenlemenin olabileceğini düşünüyor. Muhalefet partilerinin desteği ile bunun gerçekleşebileceğini öngörüyor. AKP’nin tek başına referandumsuz anayasa değişikliği yapma gücü yok” diye konuştu.

“Süreç seçimden sonra masaya yatırılır”

Demirtaş, sürece yönelik atılması gereken adımlarla ilgili hükümet kanadı ile görüşmelere devam edildiğini söyledi. Demirtaş, şöyle konuştu:

“Sürecin yasal güvenceye kavuşturulması için parlamentoda yasa çıkması yönünde görüşmeler yapılıyor. İsim önemli değil, devlet adına hükümet adına bir heyet adaya gidip geliyor. Mevcut kanunlarda bu kurumların bu işleri yapma yetkisi vardır. Örneğin MİT Müsteşarı’nın bu görüşmeyi yapma yetkisi mevcut kanunlarda vardır. Ama süreç ilerleyecekse herkesin yasal güvencesini sağlayacak (hem görüşme yapan kişiler hem yarın öbür gün sivil heyetlerin gazetecilerin gidip geleceği) ve bunun da neye hizmet ettiğini tanımlayan bir yasaya ihtiyaç var. Bir yasal güvenceye ihtiyaç var. Başbakan süreci ilerleteceğini söylüyor. Ama neler yapabileceğini biz somut olarak bilmiyoruz. Önümüze gelmiş bir proje teklif yok. Adaya da gitmiş bir şey de yok. Ben muhtemelen seçime kadar böyle gideceğini tahmin ediyorum. Bir hızlanma olacaksa seçimden sonra olabilir. 2,5 ay benzer seyirde gidebilir. Bu süreçte adada 2-3 görüşme olur. Seçimden sonra herkes durumu daha ciddi biçimde masaya yatıracaktır.”

“Şanlıurfa adayımız Baydemir’dir”

Demirtaş, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’in Şanlıurfa’dan aday olup olmayacağına yönelik tartışmalara da nokta koydu. BDP’nin Şanlıurfa adayının Baydemir olarak kesinleştiğini ifade eden Demirtaş, “Daha önce resmi olarak açıklamadık, ama burada ilk resmi olarak açıklayayım. Osman Baydemir Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkan adayımızdır. Onun hazırlığını yapacağız. Gayriresmi olarak ismi çok dolaşıyordu; oldu, olmadı, olacak gibi. Kendisini kararlaştırdık, netleştirdik” dedi.

“Bucaklarla görüşüyoruz”

Demirtaş, seçim ittifakına yönelik bazı kesimlerle yaptıkları temaslar kapsamında Bucak ailesi ile de görüştüklerini, “Siverek’te Bucaklarla temasımız var. Bucaklı olan ailelerle temasımız var, ama bir aşiret parti görüşmesi şeklinde değil” sözleri ile teyit etti.

KAYNAK : sonsayfa.com