Siyaset > Bosna‘da görev Türkiye‘nin!
12.02.2014
Bosna’daki halk isyanı büyüyor. Uzmanlar Dayton anlaşmasından bu yana düzelmeyen siyasi ve iktisadi sistemin halkın belini büktüğünü söylüyor ve Türkiye’nin uluslararası iradeyi acil toplantıya çağırması gerektiğini belirtiyor.
Bosna Hersek’te sanayi merkezi konumundaki Tuzla’da üç büyük fabrikanın iflas etmesinden sonra işçilerin başlattığı direniş kısa sürede ülkeye yayılarak “halk isyanına” dönüştü. Tuzla’daki bir duvar yazısında “Açlık eken fırtına biçer” yazısı aslında sorunun kaynağını özetliyor. Uzmanlar öncelikle sorunun “dış güçler”den kaynaklanmadığı konusunda uyarıyor. AB’ye girmek isteyen Bosna Hersek halkının kendi devlet ve hükümet mekanizmalarından umudu kestiği vurgulanıyor.
SAVAŞIN YÜKÜNÜ ÇEKİYORLAR
Dayton Barış Anlaşması’yla Bosna Hersek’te Boşnak Hırvat Federasyonu ve Sırp Cumhuriyeti adıyla iki federal yapı oluşturuldu. Ülkede aynı anda 5 cumhurbaşkanı, 14 başbakan, 180 bakan, 760 milletvekili, 1.200 yargıç ve savcı görev yapıyor. Bu yüzden ülkedeki harcamaların % 40′ından fazlası, devlet mekanizmasının finansmanına gidiyor. Çalışanların yüzde 40’ı da kamu görevlisi. Ve aylardır maaşlarını alamıyorlar. Siyasi yapı içinden çıkılmaz bir hale sokulmuş durumda. Son seçimlerden sonra da uzun süre hükümet kurulamadı ve iki başlılık sistemin tıkanmasına neden oldu. Bosna savaşının bitmesinin üzerinden 20 yıl geçmesine rağmen ne savaşın yarattığı yük giderilebildi ne Dayton anlaşmasından kaynaklanan aksaklıklar giderilebildi.
LÜBNAN MODELİ UYGULANMALI
Yabancı yatırımcıya da güven verecek bir ortam yaratılamaması ekonomik krizin derinleşmesine yol açtı. Tüm bunlara AB’nin içinden geçtiği kriz ve yüzde 70’e varan işsizlik de eklenince halk isyanı kaçınılmaz oldu. Ancak daha başından şiddet temelli eylemlerin yapılması, siyasi mekanizmadaki bozukluğun sokağa yansıması şeklinde nitelendiriliyor. Buna göre yönetimde sözünü geçirmek isteyen gruplar olayları provoke edebiliyor. Bosna Hersek konusunda Türkiye’nin sayılı uzmanlarından biri olan Süleyman Gündüz krizin çözümü konusunda şu önerileri getiriyor: “Türkiye uluslararası iradeyi acilen toplantıya çağırmalı. Dayton Anlaşması’ndaki aksaklıklar giderilmeli. İki yapılı sistem ortadan kaldırılmalı ve Lübnan modeli ülke tek çatı altında bütünleştirilmeli.”
AB GÜÇ GÖNDEREBİLİR
AB’nin Bosna Hersek Yüksek Temsilcisi Valentin İnzko, Bosna Hersek’teki durumun kötüleşmesi durumunda ülkeye AB gücü gönderilebileceğini söyledi. Ülkenin savaştan bu yana en kötü günlerini yaşadığını söyleyen İnzko, Kurir gazetesine yaptığı açıklamada ülkedeki sosyal adaletsizlik göz önüne alındığında protestoların haklı olduğu yorumunda bulundu. Türkiye’nin sayılı Bosna Hersek uzmanlarından, yazar Süleyman Gündüz, ülke halkının Avrupa Birliği’ne entegrasyonu istemesinin en büyük nedenini kendi devlet ve hükümetlerinden umutlarının kalmaması olarak nitelendiriyor. ABD ve Almanya Bosna Hersek’in birliğine üyeliğini destekliyor. Gündüz ülkeye gönderilecek olası AB gücünün ise burayı denetim altına alma değil, krizi çözme amacı taşıyacağını söylüyor.
AÇLIK ÇEKEN FIRTINA BİÇER
Bosna’da isyanın patlak verdiği Tuzla kentindeki bir duvar yazısında “Açlık eken fırtına biçer” yazısı dikkat çekerken göstericilerden biri ise “Tito uyan” pankartı taşıyor. Tito dönemine eylemciler tarafından sık sık vurgu yapılması, ekonomik refah ve “birlik” günlerine duyulan özlem şeklinde nitelendiriliyor.
haber10
KAYNAK : habername.com