Son güncellenme :23.11.2024 20:51

Medya > Can Dündar Bizans askeri oldu

18.02.2014

ODTÜ bulvarına ”1071 Malazgirt yolu” adını veren Gökçek’e tepki gösteren Can Dündar’ın polemiği sosyal medyada yankı uyandırdı.

Can Dündar’ın Twitter’da ODTÜ Yolu’yla ilgili “Bizans ordusu kılıçtan geçirildi” eleştirisine Melih Gökçek’in “Soyun Bizanslı mı?” cevabı sosyal medyada konuşuluyor.

Türklere Anadolu’nun kapısını açan Malazgirt savaşı Melih Gökçek ile yazar Can Dündar’ı karşı karşıya getirdi. Tartışmalara Mehmet Barlas da, “Selçuklular mı Bizanslılar mı daha insafsızdı?” başlıklı yazısıyla katıldı.

Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek’in, tartışmalara yol açan ODTÜ Bulvarı’na “1071 Malazgirt Yolu” adını koymasına gazeteci yazar Can Dündar tepki gösterdi.can.jpg

BİZANS ORDUSU KILIÇTAN GEÇİRİLDİ

Can Dündar, Twitter hesabından “Türkler Anadolu’ya 1071′de girdi. Bizans ordusu kılıçtan geçirildi. Ve baltadan geçirilen ODTÜ Yolu’na bugün 1071 Malazgirt Yolu adı verildi” mesajı attı.

Olay yorum sonrası Twitter’da Can Dündar Bizans askeri kılığında gösteren montajlanmış fotoğralar paylaşıldı.

“KÖKÜN BİZANS’A MI DAYANIYOR CAN?”

Dündar’ın eleştirisine Melih Gökçek’ten yanıt geldi. Gökçek de şu paylaşımda bulundu:

“Yanlış anlama Can, sadece öğrenmek için soruyorum.. Bizanslı mısın? Kökün oraya mı dayanıyor?”

Tarine ilgisi ve birikimiyle bilinen Sabah gazetesinin Başyazarı Mehmet Barlas, bugünkü köşesinde 1071 polemiğine katıldı. Savaşın öncesi ve sonrasında yaşananları anlattığı yazısında Barlas, “Acaba kaçımız Romen Diyojen’in Bizanslılar tarafından kör edilip, öldürüldüğünü biliyoruz?” diye sordu.

İşte o yazıdan bir bölüm:

ROMEN DİYOJEN’E NE OLDU?

1071′de Malazgirt’te Selçuklu ordusunun başında Sultan Alp Arslan, Bizans ordusunun başında da İmparator Romen Diyojen (4′üncü Romanos Diogenes) vardı.

Savaşın galibi Alp Arslan, esir düşen Romen Diyojen’i karargâhında sekiz gün ağırladı. Bizans’ın 1.5 milyon altınlık tazminat ve yıllık 360 bin altın vergi ödemesini öngören barış anlaşmasını imzalayan Romen Diyojen serbest bırakıldı ve İstanbul’a (Konstantinopolis) dönmesine izin verildi.

Ancak bu sırada Bizans başkentinde bir saray darbesi yapılmış ve Romen Diyojen’le 1068′de, yani Malazgirt’ten 10 yıl önce evlenerek onu İmparator yapan taht naibi Evdoksiya (Eudokia) bir manastıra kapatılmıştı. Tahta da 7′nci Mihail geçirilmiş ve Romen Diyojen’in devrildiği ilan edilmişti.

GÖZÜNE MİL ÇEKİP KÖR ETTİLER

Dönüş yolunda bu haberleri alan Romen Diyojen bir ordu kurup kendisini devirenlerle savaşmayı denedi. Ama karşı cephenin komutanı Andronikas Doukas’a yenildi. Sonuçta kendisine insaflı davranılacağı sözünü aldıktan sonra, Adana civarındaki bir kalede teslim oldu.

Ama onu esir alanlar sözlerini tutmadılar.

29 Haziran 1072′de gözlerine mil çekilerek kör edildi. Saçları kesilip Kınalıada’daki (Proti) bir manastıra kapatıldı. Gözüne mil çekilirken açılan yaraların sebep olduğu enfeksiyon sonucu, bir hafta sonra da öldü.

KANUNİ VE 8′İNCİ HENRY

Ne dersiniz? Okullarda hepimiz Alp Arslan’ın Romen Diyojen’i yenip esir ettiğini tarih derslerinde öğrendik.

Acaba kaçımız Romen Diyojen’in Bizanslılar tarafından kör edilip, öldürüldüğünü biliyoruz?

Gazetelerdeki haberlere göre bir vatandaş da, 1553 yılında oğlu Şehzade Mustafa’yı katleden Kanuni hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunmuş. Acaba aynı dönemde (1536) Anne Boleyn’in boynunu kestiren İngiltere Kralı 8′inci Henry için de benzer bir girişimde bulunuldu mu o ülkede? Bunun gibi 1536′da İspanya’da Engizisyon’un (Inquisition) ve dinlerini gizleyenlerin diri diri yakılmalarının (Auto-da- fe) başlatılması da, yargı önüne getirildi mi?

Ne dersiniz? Gelecek kuşaklar “Cemaat” denilince “Hizmet”i mi yoksa “Örgüt”ü mü anlayacaklar?

KAYNAK : sonsayfa.com