Çelik, “”Türkiye kriz dönmelerinde en fazla istihdamını artıran ülke oldu. Yaşadığımız bu sürecin geçici olduğu inancı içerisindeyim”” dedi.

Faruk Çelik, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Başkanı Tuğrul Kudatgobilik ve TİSK’in yeni yönetim kurulunu kabul etti.

TİSK’in 50 yılı geride bırakan ve 25. genel kurulunu gerçekleştiren önemli bir yapı olduğunu belirten Çelik, yarım asırdır ülkede ekonominin ve istihdamın gelişmesine katkı sunduğunu söyledi.

Konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bakan Çelik, kurdaki artışın istihdama olası etkisiyle ilgili bir soru üzerine şunları kaydetti:

“Kurdaki dalgalanmaların FED’in olaya bakışı ve içerideki hadiselerle birlikte değerlendirilmesinin doğru olacağının inancı içerisindeyim. Özel sektörün kredi borçları belli, özel sektörü etkilemeyeceği gibi bir yaklaşım da doğru değildir, mutlaka etkisi olacaktır. Yönetimlerin asıl amacı sorunları tespit edebilmek ve bunlara çözüm üretmek. Ülkeler istihdam konusunda sıkıntılar yaşarken, Türkiye kriz dönemlerinde en fazla istihdamını artıran ülke oldu. Yaşadığımız bu sürecin de geçici olduğu inancı içerisindeyim.”

Ekonomi kurmaylarının kurdaki artış konusunda alınması gereken önlemleri alacağını aktaran Çelik, “İş dünyamızı bir sıkıntıya sokmayacak ve onunla birlikte yürümeyi hedeflemiş bir iktidar olarak, tabi ki bu konunun istihdama ve ekonomiye olumsuz yansımaması için gerekli önlemleri an be an almaya devam edeceğiz” dedi.

“Haklar toplu sözleşme masasında belirleniyor”

4/C’lilerin statülerinin düzenlenmesiyle ilgili hükümet tarafından farklı açıklamaların olduğunun sorulması üzerine Çelik, “4/C’li olarak şu anda 23 bin vatandaşımız çalışıyor. Bunların büyük bir bölümü özelleştirme neticesinde tazminatlarını alan ve kamudan ayrılmak zorunda kalan ama o arada hükümet onlarca yıl hizmet eden bu insanların emeklilerinin temini için böyle bir statü ortaya koydu” yanıtını verdi.

Konunun, bilen ve bilmeyen kesimler tarafından tartışılmasıyla çok sıkıntılı bir durumun ortaya çıktığını ve söylenenlerin farklı değerlendirildiğini ifade eden Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu konu toplu sözleşme masasında konuşulan bir konu olduğu için Çalışma Bakanlığının gündeminde var. Artık şunu da görelim, Türkiye’de çalışanların hakları toplu sözleşme masasında belirleniyor, hükümetin masasında değil yani bakanlar kurulunda belirlenmiyor. Toplu sözleşmede alınan kararlar uygulanıyor. 4/B’liler ve 4/C’liler toplu sözleşmede gündeme gelen konulardır. 4/B’liler kadroya alındı, 4/C’liler de tavsiye kararı olarak danışma kurullarında görüşülmesi ve burada bir düzenleme yapılabilirse, yapılması şeklinde karar alındı. Danışma kurulu toplantısı yapınca bu konu gündeme geliyor, tartışıyoruz. İşi ilk kez duyanlar filan bakan böyle dedi, filan bakan böyle dedi. Maliye bakanın gündeminde olan bir konu değil doğru ama bizim toplu sözleşmeyle ilgili gündemimizde olan bir konu. 4/C tartıştığımız, taraflarla görüştüğümüz, ücret konusunda artışı sağladığımız ama statü konusunda henüz netleştiremediğimiz bir tablo olduğunu söylüyoruz. Doğru bilgi budur.”

Çok vahim bir tablo var

Kabulün ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Çelik, Suriye’de savaş suçu niteliğindeki belgelerin ortaya çıkmasıyla ilgili bir soru üzerine, şunları söyledi:

“Bir insan olarak o görüntüleri görmeye yüreklerin dayanması mümkün değil. Çok vahim bir tablo var. Aslında Suriye ile ilgili Hükümet olarak Sayın Başbakan’ın öteden beri, orada zalim bir yönetim var ve orada insan onuru dikkate alınmıyor, adeta bir soykırım gerçekleşiyor ifadelerini belli çevreler anlamakta zorlandılar. Bence bu konu bir ihtilaf konusu olmaktan çıktı. Bir zulüm var, bir zalim var. İnsan onuru, insan haysiyeti, insan yaşamı ayaklar altında. Bu son gelişmeler bunu göstermiştir.”

AA

KAYNAK : gazetesiz.com