Son güncellenme :27.11.2024 16:37

Güncel > Ali Korkmaz davası başladı!

04.02.2014

Ali İsmail Korkmaz’ın ölümüyle ilgili olarak 5′i tutuklu 8 sanık güvenlik gerekçesiyle Kayseri’de yargılanmaya başladı.

Ali Korkmaz davası için Kayseri’ye çeşitli illerden 40’a yakın otobüs, midibüs, minibüs ve özel araçlarla 5 bine yakın kişi geldi. Eski adliye binasındaki duruşmaya girmek isteyen 300’e yakın avukatla güvenlik görevlileri arasında zaman zaman tartışma yaşandı. Duruşma öncesi avukatlar yaptıkları ortak açıklamada, “Ali’yi aramızdan aldılar. Adaleti hangi deliğe girerse girsin oradan çıkaracağız’’ dedi. Bu arada tutuklu 5 sanık, jandarma tarafından adliye binasına mahkum girişinden alındı.

Kayseri’nin Ankara ve Adana girişindeki Pastırmacılar Parkı arama noktasında durdurulan, davayı izlemeye gelenler kimlik ve GBT sorguları yapıldıktan sonra kente alındı. Duruşmayı izlemek için gelen milletvekilleri, avukatlar ve sivil toplum örgütü yöneticileri duruşmaya gireceklerin onaylanmış listesine bakılarak tek tek eski adliye binasına alındı. Bu sırada listede ismi olmayan avukat ve sivil toplum örgütü yöneticileriyle, adliye kapısında görevli polisler arasında zaman zaman tartışmalar yaşandı. Ali İsmail Korkmaz’ın babası Şahap, annesi Emel, ağabeyi Gürkan Korkmaz ile kız kardeşleri Melika Çakırkaya ve Aylin Taktuk da adliye binasına kimliklerini göstererek girdi.

YÜZLERİNİ GİZLEDİLER

Kayseri Kapalı Cezaevi’ne önceki gün duruşmayla ilgili nakledilen tutuklu polis memuru Mevlüt Saldoğan, fırın sahibi İsmail Koyuncu ve akrabaları Ramazan Koyuncu, Muhammet Vatanseven, Ebubekir Harlar cezaevi aracıyla eski adliye binasının mahkum girişine kadar getirildi. Jandarmanın adeta etten duvar ördüğü kapıdan 5 tutuklu, yüzlerini ellerindeki dosyalarla, atkılarla kapatarak duruşma salonuna götürüldü. Tutuksuz yargılanan polis memurları Şaban G. Hüseyin E., Yalçın A. da adliyeye, polis kontrolündeki yan kapıdan girdi.

Eskişehir 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, 20 Kasım 2013 tarihinde yapılacak ilk duruşma öncesinde Valiliğe ve Cumhuriyet Başsavcılığına birer yazı göndererek duruşmanın Eskişehir’de yapılmasının güvenlik açısından herhangi bir sakıncasının olup olmadığını sordu. Cumhuriyet Başsavcılığı ile Valilik duruşmanın güvenlik açısından başka ilde yapılması yönünde görüş bildirdi.Bunun üzerine Kayseri 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmesine karar verilen davanın ilk duruşması bu sabah Kayseri’de , yeni adliye binasındaki salonların küçük olması nedeniyle, Valiliğin hemen yanı başındaki eski adliye binasında başladı.

300 AVUKAT ADINA AÇIKLAMA

Etrafı demir barikatlarla çevrilen ve arama noktalarından girilen adliye binası önünde, Eskişehir Barosu başta olmak üzere 300 avukat adına bir basın açıklaması yapıldı. Avukat Ali Özgür tarafından okunan bildiride şöyle denildi:

“Eskişehir’de 2 Haziran Gezi parkı protestoları sırasında uradığı saldırı sonucunda ağır yaralanan ve 38 gün komada kaldıktan sonra yaşamını yitiren üniversite örgencisi Ali İsmail Korkmaz’ın davası, Eskişehir’den kaçırılarak, Kayseri’ye getirildi. Ali İsmail, dosyasının güvenlik nedeniyle Eskişehir’den Kayseri’ye taşıyan Yargıtay 5’inci Hukuk Dairesi, 1993 yılında da Lice’de katledilen Tuggeneral Bahtiyar Aydın dosyasını güvenlik gerekçesiyle Eskişehir’e nakletmişti. Ali İsmail Korkmaz davasının güvenli bir şehir olduğu yıllardır bu tür davalarda uygulanan nakil kararları ile tescil edilmiş olan Eskişehir’den güvenlik gerekçesiyle kaçırılmış olması ve doysa Kayseri’ye nakledilmişken, 24 tanığın Eskişehir’de yapılacak duruşmada dinlenmesine karar verilmiş olması, naklin aslında hukuki bir sebebe dayanmadığının en açık göstergesidir. Güvensiz denilen Eskişehir’de 6 Ocak tarihinde yapılan ve hiçbir güvenlik sorunu yaşamayan talimat duruşmasına 100’dan fazla avukatla katılan bizler, Kayseri duruşmasına bu kez 300 avukatla katılıyoruz. Yolları kesseniz de Ali İsmail’in ailesi, milletvekilleri, uluslararası heyetler, sendika, parti ve demokratik kitle örgütü temsilcileriyle Kayseri’deyiz. Siz haksızlığı büyüttükçe, biz bu davanın daha kalabalık takipçisi olacağız. Ali’yi aramızdan aldılar ama adaleti hangi delikte saklanırsa saklansın çıkaracağız.’’

Öte yandan, davayı izlemek üzere CHP milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, İlhan Cihaner, Şevki Kulkuloğlu, Süheyl Batum, Nurettin Demir M. Ali Edipoğlu, Melda Onur, Mahmut Tanal, Musa Çam, M. Ali Edipoğlu, Refik Eryılmaz, HDP milletvekili Levent Tüzel, MHP milletvekili Mümin İnan, Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan da Kayseri eski adliye binasına geldi. Adliye binası çevresinde 2 TOMA, 1 polis helikopteri ve çeşitli illerden gelen bin 900 polis devriye görevi yaptı. Bu arada çevredeki gençler, “Ali İsmail ölümsüzdür. Katiller hesap verecek’’ sloganları attı

SİLAHLI KİŞİ İHBARI ÜZERİNE DURUŞMAYA ARA VERİLDİ

Ali İsmail Korkmaz’ın ölümüyle ilgili 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde saat 09.20’da başlayan duruşmaya, 2 kadın avukatın salonda silahlı bir kişinin bulunduğu ihbarı üzerine saat 10.20’de ara verildi. Sivil kıyafetli ve tutuklu polis memuru Mevlüt Saldoğan’ın teyzesinin oğlu olduğu bildirilen Uzman Çavus İ.K. polisler tarafından salondan çıkarılarak başka bir odaya alındı. 2 avukat ve CHP Kayseri Milletvekili Şevki Kulkuloğlu’nun şahitliğinde polisler tarafından yapılan aramada, Burdur 58’inci Piyade Alayı’nda görevli Uzman Çavuş İ.K.’ın üzerinden herhangi bir silah çıkmadı.

İ.K., hakimin isteği üzerine duruşma salonuna getirdi. İ.K. mahkeme heyetine, “Benim üzerimde silah yok. Salona da silahla girmedim. Boyum kısa olduğu için ayaklarımın üzerinde yükselmeye çalışınca, buradaki avukatlar bunda silah var diye şüphelenmişler. Üzerime yürüdüler” dedi.

Emniyet Müdürü Mustafa Aydın da İ.K.’da silah olmadığını ve bu durumun tutanakla tesbit edildiğini belirtti. Aramanın ardından CHP’li Kulkuloğlu da, koridorda bekleyen avukatlara, aramada silah bulunmadığını söyledi.

Duruşma saat 11.00’de yeniden başladı

FEYZİOĞLU: ADALETE GÜVENİYORUM

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Ali İsmail Korkmaz’ın duruşmasının görüldüğü eski adliye binasının önünde yaptığı açıklamada, “Halkın yargıya güveni sağlanmalı. Bu hukuki güven için de çok önemli. Eskişehir Valisi’nin ‘arkadaşları öldürmüştür’ sözü soruşturmayı gölgeleyen beyanları olmuştur. Buraya Eskişehir Barosu’nun ve genç avukatların büyük mücadeleleri sonucunda gelinmiştir. Adeta iğne ile kuyu kazılmıştır. Silinmiş hard diskler gözden geçirilmiş, yeni belgeler didik didik elden geçirilmiştir. Bu durum avukatlığın, baronun hukuk için ne kadar önemli olduklarını ve katkı sağladıklarını ortaya çıkarmıştır. Katledilen delikanlının faili meçhul olarak kalmasına neden olacaktı. Eskişehir Valisi’nin ‘arkadaşları öldürmüştür’ sözüne inananlar çıkacaktı. Bu dava Eskişehir’de sürdürülmeliydi. Çünkü orada ancak sağlıklı keşif yapılabilirdi. Kayseri’de de adaletin tecelli edeceğinden umutluyuz. Burada hemşehricilik yapacağım. Kayseri’nin ekmeğini yemiş birisi olarak. Hakimler ve savcıların adaletin tecelli etmesi için şevkle çalışacaklarını umut ediyorum. Türkiye’de binlerce namuslu hakim savcı var. Adalete güveniyorum. Yanlışlık çıkarsa da hukuk içerisinde gereği yapılacaktır’’ dedi.

Feyzioğlu, duruşma salonunda da Korkmaz ailesinin avukatı olduğunu belirterek, dışarıda söylediği sözleri yineledi.

UZMAN ÇAVUŞUN SİLAHI BURDUR’DAKİ EVİNDE BULUNDU

Ali İsmail Korkmaz davasının görüldüğü duruşmada, tabancası ile duruşma salonuna girdiği iddia edilen ancak arşiv odasında polis müdürleri, Korkmaz’ın hakkını savunan iki avukat, CHP Kayseri Milletvekili Şevki Kulkuloğlu gözetiminde yapılan üst aramasında üzerinden tabanca çıkmayan uzman çavuş İ.K. ile ilgili Milletvekili Kulkuloğlu açıklama yaptı. Kulkuloğlu İ.K.’nin Burdur’da görevli, Afyon Çay nüfusuna kayıtlı olduğunu ve sağlık izninde bulunduğunu belirterek, tutuklu sanık polislerden Mevlüt Saldoğan’ın yakını olduğunu aktardı. İ.K.’nin duruşmaya da bu nedenle geldiğini kaydeden Kulkuloğlu, “Polisler tarafından duruşma solunundan çıkarılan İ.K., arşiv odasına alındı. Arşiv odasının aranmasını istedik. Odada bir sürü dosya var. Silah oraya saklanmış olabilir. Bu konuda tanık olmak istediğimi hakime söyledim’’ dedi. Ancak, mahkemede ifadesini alınan uzman çavuş İ.K’nın beylik tabancasının Burdur’daki evinde olduğu burada yapılan arama sonucu belirlendi. İ.K. bu kez de polise verdiği ifadenini ardından adliyeden uzaklaştırıldı.

ANNE EMEL KORKMAZ: ADALET İSTİYORUM

Anne Emel Korkmaz, ses düzeninin daha güçlü hale getirilerek, salondaki herkes tarafından duyulması için duruşmaya verilen arada, “Buradaki insanlar şahit Ali İsmail’in ne kadar dürüst bir delikanlı olduğuna. Onu vuranlar utansın. Ona bunu yapanlar zaten insan değil. Onlar yaratık. Elindeki resmi tutarak böyle gelmişti. Ali İsmail Eskişehir’e ‘Sizin gibi katil olmasın diye Eskişehir’e gönderdim. Ben buralara Kayserilere bunun için mi gelecektim? Buralara hakkımızı aramaya geldik” diye gözyaşı döktü. Emel Korkmaz duruşma sırasında da zanlıların önünde duran polislere, “Ben, Ali’mi bu temiz ellerle büyüttüm. Bu temiz ellerle onlara asla dokunmam,vurmam o kanlı ellere’’ diye seslendi. Bu arada Ali İsmail Korkmaz’ın ağabeyi Gürkan Korkmaz, sanık polisleri savunan hukuk fakültesindeki aynı sınıftan mezun olan avukat arkadaşına “Yazık, ayıp. Savunma bunları’’ dedi. Duruşma sırasında , izleyiciler arasından sanıklar’ ’Bunlar köpek kanı taşıyor’’ diye bağırılınca, duruşma hakimi salondakileri uyardı.

ADLİYEYE YÜRÜMEK İSTEYENLERİ POLİS DURDURDU

Öte yandan adliye binası önünde toplanan yaklaşık 3 bin kişi, polisin çektiği demir bariyerlere yüklenerek yıkmak istedi. Ancak, çevik kuvvet polisi bariyerlerin önünde ve arkasında kalkanlarıyla önlem alarak, kalabalığın adliye binasına gitmesini önledi. Kalabalık ellerindeki pankart ve sopaları, su şişelerini polise fırlattı. Kayseri Emniyet Müdürü Mustafa Aydın adliye önünde yaşanan arbede de 2 polis memurunun yaralandığını, 2 polis memurunun da adliyenin içerisindeki olayda yaralandığını ve tedavileri için hastaneye kaldırıldıklarını söyledi. Aydın, sadece 25 otobüsün bu duruşma için Kayseri’ye geldiğini ifade etti.

Duruşmaya verilen arada ise CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu yaptığı açıklamada, “Dava katilleri korumak, mağdurları yıldırmak için Kayseri’ye alındı. Olayın olduğu yerde yargılama yapılmıyorsa oraya hukuk devleti denmez’’ dedi.

GÜRKAN KORKMAZ: HAKKIMIZI ALANA KADAR SAVAŞACAĞIZ

Adliye binasından çıkan anne Emel Korkmaz, “Alişimi katiller aldı, heykeli dikildi oğlumun. Ali İsmail çok güzel bir şekilde hesap soracak onlardan. Ali İsmail bu manzarayı görseydi gurur duyardı. Bu fotoğrafa bakmaya bile cesaret edemediler. Onlar nasıl utanmadan, nasıl yüzüne bakıp, evladımız var diyorlar. O çocukların katil babaları var. Böyle bir damgayla yaşayacaklar ömür boyunca. Ali İsmail’in gururuyla yaşayacağız” dedi. Duruşmaya iddianame okunduktan sonra ara verildiğini söyleyen ağabey Gürkan Korkmaz da, “Yemek arasından sonra sanıkların savunmasına geçilecek. Annemin, oğlunu tekmeleriyle öldüren kişilerle yüz yüze gelmesiyle gergin anlar yaşandı. Karşı tarafta sanık avukatları arasında okul arkadaşım vardı. Hastane sürecinde devamlı yanıma gelen, destek olan bir arkadaşımdı. Onun da bir travmasını yaşıyorum. Öncelikli amacımız sanıkların yargılanması. Sonuçta bu eylemin nasıl yapıldığı kamera kayıtları, tanık beyanlarıyla sabit. Bu olayların arkasındaki azmettiricilerin de yargılanmasını sağlamak istiyoruz. Hak verilmez alınır, hakkımızı alana kadar savaşacağız” diye konuştu.

‘ALİ İSMAİL DİYE TABİR EDİLEN ŞAHSI HİÇ GÖRMEDİM’

Kayseri 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, Ali İsmail Korkmaz davasının ilk duruşmasında tutuksuz yargılanan sanıklardan Başpolis Şaban Gökpınar’ın ifadesine başvurdu. Gökpınar,’’Olay günü mesai çıkışı eve gittim. Beni telefonla aradılar ve sözlü talimatla Yunus Emre Caddesi’ne Ak parti önüne geldim. Burada kalabalık vardı. Gözaltına alınanları merkeze götürecektik. Ali İsmail diye tabir edilen şahsı hiç görmedim’’ dedi.

Başpolis Gökpınar’ın Ali İsmail Korkmaz için kullandığı “Tabir edilen” sözlerine avukatlar ve Korkmaz’ın yakınları tepki gösterdi. Başpolis Gökpınar, mahkeme heyetinin elinde sopa olanların polis olup olmadıkları yolundaki soruya, “Ben, Şırnak’tan geldim. Buradaki polisleri tanımıyorum. Herhangi bir kimseyi darp etmedim. Olay yerinde de yoktum. Bu görüntülerde de mevcuttur. Diğer kişiler polis mi, vatandaş mı bilemiyorum. Polisler olaylara copla müdahale ediyordu. Sopalı polis görmedim’’ diye yanıtı verdi. Bunun üzerine anne Emel Korkmaz, “Ali İsmail’in fotoğrafını gösterin. Belki hatırlar. Her soruya hatırlamıyorum, üzerinden zaman geçti diye söylüyor’’ dedi.

Tutuksuz yargılanan bir diğer polis memuru Hüseyin Engin de “Gezi olaylarında şifahi emirle görev aldım. Başpolis Şaban Gökpınar’la birlikte olaylarla ilgili sarkmalara ve gözaltınara müdahale ettik” dedi.

RAPOR ALAN UZMAN ÇAVUŞ ŞİKAYETÇİ OLDU

Adliye binasındaki duruşma salonunda üzerinde silah olduğu ihbar yapılan ancak aramada tabancasının olmadığı ve bir sanık yakının akrabası olduğu belirlenen Uzman çavuş İ.K.’nın doktor raporu alıp, kendisini adliye koridorunda dövenlerden şikayetçi olduğu öğrenildi.

“BENİM MÜDAHALE ETTİĞİM KİŞİ ALİ İSMAİL KORKMAZ DEĞİLDİ”

Ali İsmail Korkmaz davasında tutuklu olarak yargılanan polis memuru Mevlüt Saldoğan Kayseri 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada, şunları anlattı:

’’Önce TEM’de çalıştım. Ne olursa olsun Ali İsmail gibi bir kardeşimizi kaybettiğimiz için çok üzgünüm. Ailesine başsağlığı ve sabır diliyorum. 31 Mayıs akşamı mesaim bitti ama ‘basın açıklaması var devam edin’ dediler. 3 Haziran’a kadar aralıksız 72 saat çalıştım ve görevde kaldım. Olay günü aksam saatlerinde Ak Parti’nin önünde görev aldık. Çevik kuvvetin arkasına sarkma olursa gözaltına almamız söylendi. TOMA ve Çevik kuvvet arkasına bekledik. Bu arada amirlerimiz megafonla adeta yalvarırcasına grubu dağılmaları konusunda uyardı. Ancak, gruptan barikatın arkasına taş, sopa, çubuk ve demirle saldırılar oldu. Çevik kuvvetle birlikte grubu dağıtmak üzere harekete geçtik. 8-10 aydır Eskişehir’deyim. Ordaki polislerin çoğunu tanımıyorum. Ama telsizden bir amir, bizi grubu gözaltı yapmadan dağıtmamızı istedi. Sokağa bu amaçla girdik. Sokakta kovaladığımız kişi kesinlikle Ali İsmail Korkmaz değildi. Benim kovaladığım kişi uzun boyluydu.

Ali İsmail Korkmaz kısa boyluymuş. Görüntüler iyi incelensin. Şahsı yerden kaldırmak için ayağımın ucuyla hafifçe dürttüm. Kendisi yere oturup kalkmadığında oradan ayrıldım. Şahıs bu sırada ben ayrılırken arkamdan, ‘Hepiniz o… çocuğusunuz, Ak Parti’nin p………’’ diye küfür etti. Sesimi bile yükseltmeden ‘Lütfen yapma, ayıp. Erkek adama küfür yakışmaz diye karşılık verdim. Şahsın etraftakileri daha fazla tahrik etmemesi için ayağımın ucuyla dürterek, oradan uzaklaştırdım. Bedenen zor kullandım. Öldürmek veya yaralamak gibi kastım yoktu. Benim müdahale ettiğim kişinin Ali İsmail Korkmaz olduğunu kabul etmiyorum. Olayın devamında da raporluydum. Daha sonra yıllık izne çıktım. Yıllık izindeyken de tutuklandım. O yüzden görüntüleri izleme şansım olmadı. Ben tekrar etmek gerekirse uzun boylu birine müdahale etmiştim. Kesinlikle Ali İsmail Korkmaz değildi.’’

‘KARŞI AVUKATLARIN SORULARINA YANIT VERMEK İSTEMİYORUM’

Ali İsmail Korkmaz’ın avukatları tutuklu sanık polis memuru Mevlüt Saldoğan’a “Zanlı Ebubekir Harlar, sizin için Ali İsmail Korkmaz’a öldürücü darbeyi vurduğuna dair ifade verdi. Ayrıca görüntülerde var’’ dedi. Polis memuru Saldoğan da “O Ebubekir’in düşüncesidir. Saygı duyarım’’ yanıtını verdi. Bu sırada Saldoğan’ın avukatı, “Sorulara yanıt verme” diye uyarıda bulundu. Mevlüt Saldoğan bu kez, “Benim konuşmamı tamamlamadan her şey zapta geçiyor. Ebubekir’in düşüncesidir, saygı duyarım dedim ama bu benim kabul ettiğim anlamına gelmez. Karşı avukatların şu andan itibaren sorularına yanıt vermek istemiyorum’’ dedi. Hakim de tutuklu polise “Sorular sorulacaktır, sen ister cevap ver ister susma hakkını kullan’’ diye uyarıda bulundu.

Bu arada tutuksuz polislerden Yalçın A. da TEM şubesinde görev yaptığını, izninin son gününde göreve çağırıldığını, o nedenle Ankara’dan Eskişehir’e özel otomobiliyle geldiğini anlattı. Yalçın A. da şifahi talimatla olayın olduğu sokağa yönlendirildiklerini, olaylar sırasında bir genci kovaladığını ancak bu kişinin ölen Ali İsmail olmadığını iddia etti. Yalçın A., “Önümüze bu sırada sivil polis olduğunu düşündüğüm 3-4 kişi çıktı. Ellerinde cop vardı. Yerdeki bir kişi onlara küfrediyordu’’ dedi. Ancak, Korkmaz’ın avukatları, polis Yalçın A.’nın Ali İsmail’e vururken görüntüsü olduğunu ileri sürdüler. 

SAVCI TUTUKSUZ YARGILANAN POLİSİN DE TUTUKLANMASINI İSTEDİ

Kayseri 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde ifadelerin alınmasının ardından hayet savcıya mütala için söz verdi. Cumuriyet savcısı, duruşmada tutuksuz olarak yarğılanan polis memuru Yalçın Akbulut’un da tutuklanmasını, Eskişehir’deki çok sayıda şahitle ilgili ifadelerin alınmasını istedi. Savcı, bu arada silinip jandarma kriminal biriminde kurtarılan Harman Fırını’nın kamerası görüntülerinde dövülen kişinin Ali İsmail Korkmaz olup olmadığının belirlenmesi için TÜBİTAK’a gönderilen görüntülerle ilgili henüz mahkemeye iletilmeyen raporun gönderilmesini istedi.
 

KAYNAK : gazetesiz.com