Son güncellenme :08.12.2024 16:20

Ekonomi, Yerel Haber > “Erdoğanomik” Çöküyor: Enflasyonun Baskısı Altında Türkiye Ekonomisi

11.07.2024

Son yıllarda Türkiye ekonomisi, yüksek enflasyon, artan işsizlik ve döviz kurlarındaki dalgalanmalar gibi zorlu ekonomik sorunlarla karşı karşıya kaldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ekonomi politikaları, “Erdoğanomik” olarak adlandırıldı ve bu politikalar, ülkedeki ekonomik sıkıntıların ana kaynağı olarak görülüyor. Peki, Türkiye ekonomisi neden bu duruma geldi ve enflasyonun baskısı altında nasıl ayakta kalmaya çalışıyor? İşte bu konudaki bazı önemli noktalar:

1. Enflasyonun Nedenleri ve Sonuçları

Türkiye’de enflasyon, özellikle 2021 ve 2022 yıllarında hızla yükseldi ve bu durum, vatandaşların alım gücünü ciddi şekilde etkiledi. Enflasyonun başlıca nedenleri arasında:

Döviz Kurlarındaki Dalgalanmalar. Türk Lirası’nın dolar karşısında değer kaybetmesi, ithalat maliyetlerini artırdı ve bu durum, fiyatların yükselmesine neden oldu.

Faiz Politikaları. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın düşük faiz politikası, Merkez Bankası’nın faiz oranlarını düşürmesine yol açtı. Bu durum, enflasyonun daha da artmasına sebep oldu.

Pandemi Etkileri. COVID-19 pandemisi, tedarik zincirlerinde aksamalara ve ekonomik belirsizliklere yol açtı, bu da enflasyonu tetikleyen faktörlerden biri oldu.

2. İşsizlik ve Gelir Dağılımı

Yüksek enflasyon, işsizlik oranlarının artmasına ve gelir dağılımındaki adaletsizliğin derinleşmesine neden oldu. Özellikle genç nüfus arasında işsizlik oranları ciddi boyutlara ulaştı. Bu durum, sosyal huzursuzluklara ve göç dalgalarına yol açtı.

3. Döviz Krizi ve Yabancı Yatırımcılar

Türk Lirası’nın sürekli değer kaybetmesi, yabancı yatırımcıların Türkiye’ye olan güvenini sarsmış durumda. Döviz rezervlerinin hızla tükenmesi, Merkez Bankası’nın piyasalara müdahale edebilme kabiliyetini sınırlıyor. Yabancı yatırımcıların kaçışı, Türkiye ekonomisinin dış finansman kaynaklarına olan bağımlılığını artırıyor.

4. Erdoğan’ın Ekonomi Politikaları

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın düşük faiz politikası ve piyasa karşıtı söylemleri, ekonomiye olan güveni azaltmış durumda. Erdoğan, faiz oranlarının düşürülmesi gerektiğini savunarak, yüksek faiz oranlarının enflasyonu artırdığına inanıyor. Ancak, ekonomistlerin büyük bir çoğunluğu bu görüşe katılmıyor ve düşük faiz oranlarının enflasyonu daha da artırdığını belirtiyor.

5. Çözüm Yolları ve Gelecek Beklentileri

Türkiye ekonomisinin bu zorlu dönemden çıkabilmesi için bazı önemli adımlar atılması gerekiyor:

Bağımsız Merkez Bankası. Merkez Bankası’nın bağımsızlığının sağlanması ve piyasa koşullarına uygun faiz politikaları benimsenmesi gerekiyor.

Yapısal Reformlar. Ekonomideki yapısal sorunların çözülmesi ve sürdürülebilir büyüme için yapısal reformların hayata geçirilmesi şart.

Yabancı Yatırımcı Güveni. Yabancı yatırımcıların güvenini yeniden kazanmak için şeffaf ve öngörülebilir ekonomi politikaları benimsenmelidir.

Sosyal Destek Programları. İşsizlikle mücadele ve gelir dağılımındaki adaletsizliğin giderilmesi için etkili sosyal destek programları uygulanmalıdır.

Sonuç

Türkiye ekonomisi, “Erdoğanomik” olarak adlandırılan politikaların etkisiyle ciddi bir kriz içinde bulunuyor. Yüksek enflasyon, işsizlik ve döviz kurlarındaki dalgalanmalar, ülkenin ekonomik istikrarını tehdit ediyor. Bu zorlu süreçten çıkabilmek için bağımsız bir Merkez Bankası, yapısal reformlar ve yabancı yatırımcıların güvenini kazanacak politikaların benimsenmesi gerekiyor. Türkiye’nin ekonomik geleceği, atılacak bu adımlara bağlı olarak şekillenecek.