Spor > F.Bahçe’ye müjdeli haber
23.01.2014
TFF etik kurulu başkanı Prof.Dr.Oğuz Atalay BUGÜN’e konuştu.
Yargıtay’ın kararı yeni bir delil değil, yeni bir durumdur. UEFA ‘Yeni dava açacaksın yoksa seni bünyemizden atarız’ derse TFF de yaptırımı göze alıp ‘Atarsan at’ diyebilir. Tabii bunlar varsayım.
UEFA zaten cezaları verdi. İki kere ceza vermesi evrensel hukuk kurallarına aykırı. Biz 1. raporu polis fezlekesine göre verdik. ikincisinde ise savunmalar ve iddianame vardı. Farklılık bundan
Yargıtay’ın Aziz Yıldırım’ın cezasını onamasının ardından gözler Futbol Federasyonu (TFF) Disiplin Kurulu kadar Etik Kurulu’na da çevrildi. Çünkü Etik Kurulu, ikinci raporunda Yıldırım’ın şikeye karıştığına dair bir emare bulunamadığı yönünde görüş bildirmişti. BUGÜN’e konuşan Etik Kurulu Başkanı Prof. Dr. Oğuz Atalay, yaşanan son süreçle ilgili sorularımızı cevaplandırıp çarpıcı açıklamalar yaptı:
Yargıtay’ın kararı yeni bir delil mi?
* Delİl delildir, karar da karar. Disiplin yargılaması sırasında gözden kaçmış bir şey ortaya çıkarsa bu yeni delil olur. Ancak bu yeni bir durumdur. Yeniden bir soruşturma başlatılır mı, bu bizim bileceğimiz bir şey değil. UEFA ‘Yeniden dava açacaksın, açmazsan seni bünyemizden atarız’ derse, TFF de, ‘Atarsan at. Seni dinlemiyorum’ diyebilir yaptırımı göze alarak. Tabii bunların hepsi varsayım. Aslında ilk soru, UEFA böyle bir şey der mi?
UEFA’dan yeni bir ceza çıkar mı?
* UEFA, kulüplere belli cezalar verdi. Ama TFF’ye ‘Sen neden vermedin’ demedi. Bu cezalar. CAS tarafından kesinleşti. Dolayısıyla yazın iş bitti. Tekrar UEFA’nın bir şey yapması mümkün değil. İki kere ceza veremez, evrensel hukuk kurallarına göre. Dolayısıyla cezaların değişeceğine inanmıyorum. UEFA bu kararlarını, mahkemenin hükmünü yeterli görerek verdi. Bu kararlardan sonra TFF’ye bir baskı yapmadı. Artık UEFA için de yeni bir durum yok.
“Olay yaşandı ve bitti”
Süreç bundan sonra nasıl gelişir?
* Bu konu bizim ceza alanımızın içinde değil. Bize bir daha sevk edildiğinde inceleriz. Spor hukuku açısından konu kapanmıştır. Tahkim’in kararı Anayasa hükmüne göre kesindir. Bu kararlara itiraz edecek bir üst kurum yok. Spor hukukunun son kararını Tahkim verdi. Bir süreç yaşandı ve bitti. “Tekrar süreç başlar mı” derseniz durup dururken kimse süreç başlatamaz. Ne Etik, ne Disiplin Kurulu bunu yapar. Tahkim ve Disiplin kurullarının kendi kendine harekete geçmesi mümkün değil. Ayrıca birkaç kişi dışında Disiplin Kurulu’nun verdiği cezalarla Yargıtay’ın cezaları yüzde doksan örtüşüyor.
İlk rapora şerh düşülmüş
İki rapor neden birbirinden farklıydı?
* Doğrusu birincisinde biz, polis fezlekesini rapor ettik. Gizlilik kararı vardı. Elimizde başka bir şey yoktu. Daha iddianamede düzenlenmemişti. ‘Bu fezlekeden çıkan sonuç budur’ dedik. Altına başka delil olmadığını, savunmaları almadığımızı yazdık. “Rapor yeniden incelenmeli” dedik. İkinci raporda ise savunmalar ve iddianame vardı. O raporun özeti de iki maçta teşebbüs olduğu yolundaydı.
Kupa Trabzon’a verilmeli mi?
* Trabzonspor’un talebini eskiden beri herkes biliyor. Ama şu an hukuki bir durum söz konusu değil. TFF ne yapsın? Özel bir yaptırım yokken “Kupayı sana veriyorum” demesi herhalde dünyanın hiçbir ülkesinde olmaz. TFF bir karar verir. Ondan sonra ne yapılacaksa yapılır. Ondan sonra “Kupayı aldım” der.
‘KENDiMDEN ŞÜPHELENDiM’
*Raporlarda “Şike sahaya yansımadı”ibaresi var mıydı?
* Etik Kurulu raporlarında ‘sahaya yansımadı’ kelimesi hiç geçmedi. Kurul raporlarında 2 maçta “Fenerbahçe kulübüne bir uygulama uygun olur’ diye bir görüşümüz var. Bu rapor internette yayınlandı. Yazdığımız açık ve net. Biz hiçbir şekilde sahaya yansımadı diye bir şey yazmadık. Herkes bunu söylüyor. Ben kendimden şüphelendim geçen hafta tekrar raporu okudum. Böyle bir şey yazmamışız. Saha kelimesi bile geçmiyor. Bu Disiplin Kurulu’nun kararıdır. Birincisinde de ikincisinde de sahaya yansımadı diye bir şey belirtmedik. Bunun tartışmasına bile girmedik. Sadece belli maçlarla ilgili Spor Toto müdürlüğüne soruldu. Herhangi bahis yoğunlaşması olup olmadığı konusunda bilgi alındı.
KAYNAK : sonsayfa.com