Son güncellenme :24.11.2024 02:02

Siyaset > Hamburg’da Polisin Uygulamasına Tepkiler Artıyor

13.01.2014

Hamburg’da Polisin Uygulamasına Tepkiler Artıyor

Protestocular evlerinin çatısına çıkarak meşale yakarken polisin kontrollerine tepki olsun diye yanında ‘kirli iç çamaşırı, salatalık ve tuvalet fırçası’ taşıyanların sayısı ise çığ gibi büyüyor. İktidar da olayların Berlin’e sıçramasından korkuyor.

Avrupa Birliği’nin lokomotif ülkesi Almanya’nın ‘Hamburg krizi’ giderek derinleşiyor. Hamburg’ta 21 Aralık’ta Rote Flora adlı kültür merkezini boşaltmamak amacıyla başlayan eylemlerin ardından polisin ‘tehlikeli bölge’ ilan ettiği yerlerde kimlik kontrollerine yönelik tepkiler çeşitlenirken olayların başkent Berlin ve ülkenin diğer kentlerine sıçramasından korkuluyor. Berlin Eyaleti İçişleri Bakanı Frank Henkel, eylemlerin Berlin’e yansımaması için gereken önlemlerin hemen alınması çağrısında bulundu.

Polis, hafta sonu ‘tehlikeli bölge ilan ettiği’ Saint Pauli, Altona ve Schanzenviertel ilçelerinde akşam 18.00 – 06.00 saatleri arasında kimlik kontrollerini sürdürürken bir çok ilginç protesto ile karşılaştı. Gece geç saatlerde biraraya gelen bazı eylemciler, evlerinin çatısına çıkıp meşale yaktı. Meşale yakılmasını halk alkışladı.

YENİ SEMBOL

Protestolaırn sembolü ise şimdiden ‘tuvalet fırçası’ oldu. Polis kontrolleri sırasında bir gencin pantolonunun arka cebinden çıkan tuvalet fırçası, televizyonlarda yer almasının ardından tehlikeli bölgeye karşı yapılan eylemlerde direnişin sembolü haline geldi. Sokakta tüm protestocuların yanlarında tuvalet fırçasıyla gezmeleri dikkati çekti. Bazı eylemciler de, tepkilerini bir torbanın içinde kirli iç çamaşırı ve salatalık gibi çeşitli eşyalar taşıyarak gösteriyor.

‘FIRÇA’ FURYASI

Eylemciler polisle karşı karşıya geldiklerinde ellerindeki fırçaları göstererek yapılan kontrolleri protesto ediyor.İnternet ve sosyal medyada da tuvalet fırçası yoğun bir şekilde bir sembol olarak kullanılmaya başlandı.

Hamburg kentinde 21 Aralık’ta ‘Rote Flora’ adlı kültür merkezi binasının kapatılmasına karşı çıkan sol gruplara polis müdahale etmiş, olayda 120 polis ve 500′e yakın gösterici yaralanmıştı.

Türkiye’ye ders veren basına bakın!

Hamburg ve Gezi olayları hakkında Türk kökenli Hamburgluların görüşleri farklılık arz ediyor. Tehlikeli bölge ilan edilen Altona’da yaşayan Türk kökenli bir vatandaş yaşadığı mağduriyeti şu sözlerle aktardı: ‘Altona sokaklarında yürüyemez hale geldik. Almanya, Gezi olaylarında Türkiye’yi eleştirmişti. Demokrasi yok, şu yok bu yok diye. Şimdi aynısını kendisi yapıyor, kimse de sesini çıkarmıyor. Hani AB, hani demokrasi, hani insan hakları?!’

ALMANLARIN ÇİFTE STANDARDI

Almanların olaylara çifte standartla yaklaştığını savunan Hamburglu bir diğer Türk de ‘Başkalarında bir yangın varsa oraya körükle gidip, kendi yangınlarını soğuk tutmaya çalışmak, tipik bir Alman davranışı. Kendi problemlerini gerektiği kadar ne dünya kamuoyuna ne kendi halkına duyuruyorlar. Yani sağlıklı bilgi alamıyoruz’ diyerek hem basının hem hükümetin çarpık tutumunu eleştirdi.

Geziciler Hamburg’da deşifre oldu

Hamburg’daki protestolar başından beri, Türk kamuoyunda da geniş bir şekilde yer aldı. Özellikle sosyal medyada ve internette Hamburg eylemleriyle ilgili paylaşılan fotoğraflar ve yorumlarda Hamburg ve Gezi olayları karşılaştırılarak paralellikler kuruldu. Hamburg olaylarıyla Alman medyası ve hükümetinin Gezi’deki yanlı ve art niyetli tavırları bir kez daha deşifre oldu.

Yastıklı eylem!

Davidwache karakolunun yanında sosyal medya üzerinden haberleşerek toplanan göstericiler, önceki akşam kuş tüyü yastıkları birbirlerine vurup, tüyleri etrafa saçarak protesto eyleminde bulundu.

Sokakta tüm eylemcilerin yanlarında protestonun sembolü haline gelen tuvalet fırçasıyla gezmeleri dikkati çekiyor.

Anayasa mahkemesine gidiyorlar

Sol Parti Federal Milletvekili Sevim Dağdelen, polisin gösterilerde sert ve orantısız güç kullandığını ve ‘Tehlikeli bölge’ uygulamasının anayasaya aykırı olduğunu vurgulayarak, Hamburg eyaleti İçişleri Bakanlığı’nın bu kararını Sol Parti olarak hem eyalet hem de federal düzeyde tartışmaya açtıklarını kaydetti. Dağdelen ilgili kararı Anayasaya Mahkemesi’ne taşımak istediklerini belirtti.

Asıl neden yanlış göçmen politikası

Yeşiller Milletvekili Filiz Demirel, ikidarın izlediği göçmen politikasının ve alternatif grupların yaşam alanlarının her geçen gün daraltılmasının kentteki huzursuzluğun temelinde yattığını söyledi. Demirel, ‘Bir yıldır Lampedusa üzerinden gelen mültecilerle ilgili sorunlar var. Bunlara şu anki SPD hükümeti hiç bir çözüm sunmadı. Hamburgluların çok büyük bir bölümü de bu grupları destekliyor. Fakat buna da çok sesiz ve sert bir tutumla cevap veren bir hükümet var’ dedi.

HABERVAKTIM

KAYNAK : habername.com