Medya > Yalçın Akdoğan cemaati bombaladı
26.02.2014
Başbakan Erdoğan’ın danışmanı ve Star Gazetesi yazarı Yalçın Akdoğan bugünkü yazısında son gelişmelerden sonra cemaati ve paralel yapıyı sert bir dille eleştirdi…
İşte Yalçın Akdoğan’ın “Hastalıklı yapının yüzsüzleri” başlıklı o yazısı:
Hakikat her zaman üstün gelir, yalan ve sahtekarlık her zaman mağlup olur. Paralel yapının medyası hakikate ve gerçeğe karşı yelken açtığı için attığı hiçbir adım makes bulmuyor. Yolsuzluk propagandasından radikal örgütlere yardım söylentilerine, otoriterleşmekten parti devleti iddialarına, muhaberat devleti kurmaktan dini alimlere zulmetmeye kadar ürettikleri her yalan maşeri vicdan tarafından çöpe atılıyor. Devlet içinde çöreklenen ve istihbarat şebekesi gibi çalışan hastalıklı yapının hukuksuzlukları o kadar net şekilde ortaya dökülüyor ki, AK Parti’ye karşı ne uydursalar orta yerde duran melaneti perdelemeye yetmiyor.
Kaç gündür tutturdular Muhaberat Devleti diye… Paralel yapı denilen habis şebeke zaten tam da bunu yapıyormuş. En son gazetelere yansıyan vahamet, bu şebekenin binlerce kişiyi nasıl dinlediğini gözler önüne seriyor.
İlk günden itibaren paralel yapının pisliklerini gözlerden kaçırmak isteyen paralelci medya hükümetin bunu nasıl hak ettiğini ve ne kadar yanlış yollara saptığını ispat etmeye, paralel çetenin yediği herzeleri mazur göstermeye çalışıyordu. Bu dinleme haberlerinden sonra paralel medya muhtemelen, bu binlerce kişinin örgüt üyesi olduğunu ispat etmeye çalışacaktır. Dinlemenin ne kadar gerekli olduğu, ortada ne kadar tehlikeli bir terör örgütü bulunduğu, adı geçen binlerce insanın bu örgütün amaçlarına nasıl hizmet ettiği gibi bir propagandaya sarılacaktır. Madem paralel örgütün propaganda merkezi gibi çalışıyorlar ve onun her türlü kirli tezgahını aklamaya çalışıyorlar, şimdi yapmaları gereken de budur…
Aklın, vicdanın, insafın yok olduğu, her türlü hukuksuzluğun mubah görüldüğü bir yerde propagandacı ne yapabilir? Varlıkları için mutlak şart gördükleri bu şebekeyi karşılarına mı alsınlar? Böyle hastalıklı bir yapıya yıllardır niçin ses çıkarmadıklarını kendi vicdanlarına nasıl anlatabilirler?
İnsanlar demez mi, ‘vicdanlarınıza hiç sormadınız mı nereye gidiyorsunuz’ diye.
Binlerce insan dinlenirken, özel hayat tarumar edilirken, insanların yatak odalarına kameralar kurulurken, ülkenin başbakanını dinlemek için böcek yerleştirilirken, yüzlerce masum insan tertip ve tezgahla cezaevlerine doldurulurken, rakip bürokratlar ayak oyunlarıyla devre dışı bırakılırken, milli iradeye siyasi saldırı yapılırken, cemaatler terör örgütü gibi takdim edilirken, binlerce Müslüman hayali terör örgütlerinin üyesi gibi gösterilmeye çalışılırken, işadamlarına-gazetecilere-siyasetçilere dosyalarla, kasetlerle, tapelerle şantaj yapılırken neredeydiniz?
KAYNAK : sonsayfa.com